11 Mayıs 2009 Pazartesi

Mürefte tatil yerleri

Mürefte tatil yerleriTekirdağ çıkışı sola dönerek başladığınız yolculuğunuzda yazlıklar ve halk plajları ile kaplı Barbaros, Kumbağ gibi sahil kentlerini arkanızda bırakıp sık ve farklı yeşil tonlara sahip orman dokusu içindeki asfalt orman yolundan hep solu takip ederek ilerliyor ve ilk köy olan Yeniköy'e geliyorsunuz. Oldukça tenha köy çarçabuk bitiyor karşınıza Marmara adası ve komşu adaların silueti çıkıyor. Bulunduğunuz nokta adalara yüksekten bakma zevki verirken Ganos Dağlarının dikkat gerektiren geçişi başlıyor. Zemin tozlu toprak, hava rüzgârlı alabildiğince temiz, manzara muhteşem, ufuk açık. 30-40 km sini bile çok önceden görerek gidebiliyorsunuz. Yavaş seyir daha güvenli yolculuk yapmanızı sağlıyor. Bitirdiğiniz yola dönüp baktığınızda onca nasıl geldiğinizi nerelerden geçtiğinize siz de şaşırıyorsunuz. Mevsim baharsa bir de hava net ise kokulu katırtırnakları, sarı gelincikler, papatyalar, kırmızı, mor pembe çiçekler, kuş cıvıltıları, alabildiğine yalnızlık, bir o kadar da özgürlük… Uçmakdere görünüyor uzaklarda.

Vadi arasına kurulu köy girişinde tüm heybeti ile ulu bir çınar yanından geçiyor, köyün içine giriyorsunuz. Köyün plajlı, kamp sahalı sahili püfür püfür eserken, yerliler Marmara'nın en temiz denizi buradadır. Nedeni ise fazla yerleşim yoktur buralarda 60 kadar yazlık var hepsi fosseptik çukurlu denize atık olmaz, Denizimiz derindir dibi karışmaz suyu berraktır diye ilave ediyorlar. Biraz da soğuk dağlardan gelen tatlı su kaynakları karışıyor dipten. Bakınca siz de hak veriyorsunuz. Küçük çaplı balıkçılık yapılıyor, levrek ve yavrusu ispenda, işkine, karagöz, kefal, çıkıyor. Köy içinde küçük bir meydan yanı başı kahve, ahşap köy evleri bir köy bakkalı içinde kırlangıç kuşları uçuyor abajura konuyor. Onlara çatalkuyruk da deniyor. Her yıl yavru yapmaya Uçmakdere'ye geliyor Haziran başında gidiyorlar. Köy halkı tütün, üzüm işi ile uğraşıyor son yıllarda enginar da ekmeye başlamışlar. Üzüme kalite veren toprak, güneş, rüzgâr sebzeleri de leziz kılıyor. Köylüler "Albenisi yoktur, pazara götür beğenip almazlar, alan olursa bir daha seni bırakmaz, biraz bakım olsa bizi kimse geçemez lezzet yarışında" diyorlar. Uçmakdere sahili şiir yazdıracak kadar ilham dolu, esin kaynağı. Topu topu bir büfe, bir duş wç li kamp alanı, mütevazı bir köfteci hepsi hepsi bu. Bol ve dinlenmiş taze hava, köylülerin yetiştirdiği leziz sebzeler, karpuzlar, koca bir şarap fabrikasını da unutmamak gerek ama sahilde öyle bir çınar var ki altında oturulan, saygı duymak geliyor içinizden. Platanus orientalis (Doğu Çınarı) anıt niteliği Trakya Üniversitesi çakmış tabelayı ağaca. Köyde 10 anıt çınar daha var beşi tescilli.

Hoşköy: Çok uzaklardan göz kırpar, selamlar gibi, yanına gidince daha da çok seviyor insan, martı gibi beyaz narin gövdesi ile denizcilerin, dostu Hoşköy Hora Feneri karşılıyor sizi. 1876 Fransız yapımı fener 96 kristalden meydana geliyor. Kendi ekseni etrafında 360 derece dönerek görev yapıyor. Bölgenin ikinci büyük feneri olma özelliğine sahip etrafı da çok güzel çiçek yapıyor. Yanına çıkan patikadan geçerek gelince, ufuk hattına bakarken kendinizi bir nebze olsun kaptan sanabiliyorsunuz. Sahil boyunca yolun kara tarafı iki katlı yazlıklar sıralanıyor. Yürüyüşe çıkanlar, balık tutanlar, çiçekli bakımlı bahçeler, nostaljik bir hava veren klip çekmeye müsait karikatür gibi görünüşe sahip balık dalyanları arasından Mürefte görünüyor.

Mürefte : Kuruluşu M.Ö.2000 yıllarına dayanan Mürefte adını "Binbir çiçek" anlamına gelen Miryefton'dan almış. Toprağın bereketi beldeye bu ismi vermiş. Bölgede Doluca Tepesi denilen yerde bulunan volkanik dağdan çıkan lavlar toprak kalitesini artırmış tamamıyla humus olan toprak sayesinde üzüm bağlarını Dünya standartlarına çıkarmış. Şarköy'e 13 km mesafede yer alan şirin belde denizi, beyaz şarabı, üzümü, balığı, karidesi ve Rumlardan kalan kalıntıları ile ünlenmiş. Şenliklerle kutlanan şarap festivallerde çeşitli etkinlikler bölgeye olan cazibeyi de artırıyor. Kehribar renkli üzüm taneleri ve bu üzümlerden yapılan şaraplar etrafa mutluluk saçıyor. Yapıncak, Cinsaut, (Şenso), Semillon, Gamay, Karalahana, Alphonse, Kardinal, Çavuş, Mucat, Hafızali her biri ayrı tadıyla Mürefte bağlarında yetiştiriliyor. Mürefte sahili kafe ve restoranlar, çay bahçeleri eski ve ünlü şarap imalathanelerinin yeni açılan şarap tadım bahçeleri, terasları, mahzenleri ile devam ediyor. Bir çok şarap firması orijinallerine sadık kalarak ön cephesi ve içi yenilenmiş tertemiz şarap imalathanelerinde en kaliteli şaraplar konuklar tarafından tadılırken, imalatın yapıldığı tanklar, dekoratif ahşap fıçılar, üretim safhaları da görülebiliyor. Misafirler tadım sırasında satış elemanları tarafından şarap anlatımları ve broşürlerle bilgilendiriliyor. Şarap tadını damak zevkine yakın bulanlar, Gabernet Sauvignon, Gabernet Sauvignon&Merlot, Boğazkere&Öküzgözü, Kalecik Karası, Merlot, Ghardonnay, Turkuaz, Majestik, Kara Salkım Gamay, Kara Salkım Cinsault, Kara Salkım Papazkarası, Şehrazat, Altıntepe, Sevilen Tatlı, Rose, Pırlanta, Tokay gibi şarapları ilk elden bulabiliyorlar. Mürefte, 9 Ağustos 1912 yılında yaşamış olduğu deprem nedeniyle çok katlı binalar yerine daha az katlı binalar yapılmış, eski binalarda koruma altına alınmış. Mürefte çıkışında yer alan Eriklilice piknik yapmaya, deniz üzerinde taş zıplatmaya, müsait yosun kokulu, esintili sahilinde dalyanıyla dikkat çekiyor.

Şarköy : 1354 yılında Gazi Süleyman Paşa tarafından fethedilen ve "Şehirköy" olarak adlandırılan Şarköy, yazlıkçıların, emeklilerin ve gençlerin sahil kafelerinde, çay bahçelerinde oturup dinlendikleri, bisiklet turlarına katılıp liman çevresinde koyu sohbetlere daldıkları birbirlerini tanıyan yerleşik nüfusuyla balığın, temiz havanın, denizin tadına doyasıya varılan bir başka tatil beldesi. Sürücüsüne zevk veren pastoral manzaralı, yumuşak dönemeçlerle süslü yolu, motor sürücüleri için de uygun bir güzergâh olarak dikkat çekiyor. Tekirdağ yoluna çıktıktan sonra İstanbul'a 180 km yolunuz kalıyor. Otoyol gişelerinde kente giriş için beklemez iseniz iki saatte anakent'tesiniz. Ondan daha az sürede Çanakkale veya Edirne'desiniz. Şarköy'de solunuz Marmara, sağınız Saroz Denizi. Karpuz+rakı Tekirdağ'dan, beyaz peynir Edirne, sardalye Gelibolu, şaraplar Mürefte kısacası temiz hava bol gıda. İnsan daha ne ister ki?

Mürefte'ye nasıl gidilir?
Mürefte, İstanbul'dan 230 kilometre uzakta Tekirdağ'a bağlı bir belde. Mürefte'ye gitmek için TEM Otoyolundan gidip, Kınalı çıkışından Tekirdağ yönüne devam etmek gerekiyor. Tekirdağ'dan sonra da Keşan istikametine doğru gidiyorsunuz ve Şarköy sapağından kıvrımlı yola (karıştıran) giriyorsunuz. Yolculuk İstanbul'dan yaklaşık 3,5 saat sürüyor.Eğer yol uzun diyorsanız, Tekirdağ'da bir köfte molası verebilirsiniz :)

Tekirdağ, Şarköy, Mürefte'de Ne yenir?
Yolu Tekirdağ'dan geçenler, meşhur beyaz peynir ve odun ekmeği ile Tekirdağ köftesini gönül rahatlığı ile yiyebilirler. Bağırsak vs gibi hiçbir katkı malzemesi bulunmayan, temiz malzeme ile yapılan köfteyi oturup yiyebilir veya kısa süre bekleyerek yuvarlak odun ekmeği içine koydurabilir, bu şekilde yanınıza da alabilirsiniz. Özellikle Tekirdağ köftesinin kaşarlı çeşidi, sadesi kadar damakta leziz bir tat bırakıyor. Tekirdağlı balıkçılar tuttukları yöre balıklarını, ekonomik fiyatlarla balıkçı barınağı üzerinde canlı satıyorlar.Uçmakdere sahilinde kampçıların ve piknikçilerin ihtiyaçlarını karşılayan kır lokantası, büfe bulunuyor. Uçmakdereli çiftçiler su içinde büyüyen taban yeri karpuzu güzel olmaz, yörenin karpuzu su tutmayan çakıllı toprakta yetişir, tatlı ve kütür kütür olur diye ipucu veriyorlar. Mürefte, balık restoranı ve lokantaları, Şarköy ise aynı türde daha fazla seçenek sunuyor. Bölge şarap çeşitleri ile ünlü.

Şarköy , mürefte'de konaklayabileceğiniz otel, motel, pansiyon ve apartlar;
Uçmakdere yüksek ağaçlı alanda cadır kurmaya müsait duş+wc li kamp sahasına sahip pansiyon için yapım çalışmaları devam ediyor. Mürefte'de Belediyeye ait konaklama tesisleri hizmet verirken, Şarköy konaklama açısından daha fazla yatak kapasitesi ve konfor sunuyor.Sedef Motel plaj+restoran Tel no: 0(282) 518 10 94
Elif Pansiyon Tel no: 0(282) 518 27 52
Sohbet Motel Tel no: 0(282) 518 14 00
Beyaz Balina Pansiyon Tel no: 0(282) 519 07 93

Devamını okuyun...>>

Kerpe tatil yerleri

Kerpe tatil yerleriİstanbula yakın tatil yerlerinden olan Kerpe tarihte Kalpe olarak anılır, İstanbul'dan üç kürek günü mesafede gösterilir, "öküz boynuzu biçiminde tarif edilirmiş. İtalya'dan yola çıkan denizciler Trabzon'a getirdikleri çeşitli eşyaları, Rusya'dan veya İpek Yolu'yla gelip Kandıra'dan geçen tüccarlar hep aynı noktada mallarının değiş tokuşlarını Trabzon'da yaparlarmış. Bu güzergah üzerinde denizciler, denizin uygun olmayan durumlarında Karadeniz'deki tek doğal liman olan Kerpe'ye sığınırlarmış. Karadeniz'in batıya bakan bu tek koyu deniz fırtınalı da olsa dalgasız koy korunaklı bir liman olarak kullanılırmış. Açık deniz özelliği görünmeyen koyun, zemini kum, derinliği 50 metre boyunca diz hizasını geçmeyince günümüzde çocukların bile emniyetle yüzecekleri eşi bulunmaz bir plaj konumuna geçmiş. Geçtiğimiz yıl yapılan altyapı çalışmaları bitirilmiş, Kerpe'deki foseptik sistemi kaldırılıp kanalizasyon döşenerek arıtma sistemi hizmete sokulmuş ve denizin tertemiz olması sağlanmış. Kerpe şimdi "Mavi Bayrak" peşinde.

Kerpe'de neler yapabilirsiniz? : Temiz deniz ve orman havası teneffüs ederek, yeşile ve Rusya'ya uzanan ufuk hattına bakarak gözlerinizi ve bedeninizi dinlendirirken leziz bir yemek yiyebilirsiniz. Orman içinde veya sahil kayalıklarında ailece veya grupla hatta yalnız yürüyüşe çıkabilir, enerji depolarsınız. Tekne kiralayıp Kerpe çevresinde dolaşabilir, Kerpe Burnu arkasındaki Miço Limanı'nın anıt kayalarını, gizli koylarını, dehlizlerini birde denizden görebilirsiniz. Kerpe yakınlarındaki Sarısu ve Kurtyeri deresinde oltayla sazan avcılığı yapabilirsiniz. Av sezonunda Rusya'dan gelen bıldırcın, çulluk, Balkanlar'dan gelen üveyiklere rastlayabilirsiniz. Kerpe merkezde çay bahçelerinde, cafelerde oturabilir, trafiğe kapalı gezi alanında dolaşabilirsiniz. Su altına meraklıysanız Kerpe Burnu kayalıklarında denize girip zıpkınla kefal, levrek, kofana, karagöz avlayabilir, 10-12 metre derinlikte yatan amphoraları görebilirsiniz. Bu kayalıklarda uçurtma uçurabilir, fotoğraf çekebilir, resim yapabilir, beraberinizde getirdiğiniz havlu veya şezlonglarda güneşlenebilir, denize girebilir, akşam olunca da Ayvalık'ın "şeytan sofrası"ndaki gün batımını anımsatır biçimde Kerpe'de de nazlana nazlana denize batan güneşin şölenini elinizdeki içeceklerle izleyebilirsiniz. Kerpe'de gece kalanlar, disco-bar'a veya Efes Pilsen'in bu yıl açtığı birahaneye gidebilir veya fast-food satan yerlere uğrayabilirsiniz. Yazlıklar, villalar, arsalar görecekleriniz arsında yer alırken, Milli formayla attığı gollerle Milli Takımın başarısında pay sahibi olan ve kayalıklara giden yol üzerinde bulunan Hakan Şükür'ün ikiz daireli yazlığını, belki kendisini de görebilirsiniz. Yağmur sonrası toprak ve çiçek kokusunun açığa çıktığı Kerpe'de denizden gelen gerçek yosun kokusunu rüzgar karayel estiği zaman duyabilirsiniz. Plajda yüzebilir, kabin, şezlong, şemsiye kiralayabilir, Sahildeki restorantlarında Kerpe koyunu seyrederek taze balık yiğebilirsiniz. Karadeniz'in hırçın dalgalarına göğüs gerip, şekilden şekile giren kayalar, heykeltraşları kıskandıracak, görenleri hayrete düşürecek kadar ilginç bir görünüm sergiliyor.Kerpe'den ayrılıp kısa süreli yolculukla ulaşılabilen Kefken yakınlarında, Kovanağzı bulunuyor. Yazlık villaların çokça görüldüğü koydan ilerleyenler rampayı çıkıp 500 metre toprak yoldan sola denize yönelirlerse Pembe Kayalar'a ulaşıyorlar. Bir zamanlar Karadeniz'in az tuzlu denizine intibak eden tatlısu alabalıklarının yetiştirildiği Pembe Kayalar'da artık deniz alası üretimi durdurulmuş. Kefken Adası karşısında çok keyifli piknik yapanlar, balık tutanlar, güneşlenenler, bisiklete binenlere rastlanıyor. Pembe renkli kayaların deniz seviyesinde ise baklava biçimli kesilmiş kayalar görebilirsiniz. İlginç jeolojik yapısı nedeniyle görülmesi gereken bu kayalar suyun içinde yumuşak çıkarıldıktan sonra sertleşmektedir. Bu özelliği nedeniyle, Osmanlı döneminde insan gücüyle dikdörtgenler şeklinde kesilerek İstanbul'a getirilmiş Sultanahmet Camii dahil bir çok caminin yapımında ve Anadolu Hisarı'nın inşaasında kullanılmış. Kıyı emniyeti ve kurtarma ekiplerinin yer aldığı Kefken Adası ise tekne gezisi yapıp tarihi kalıntıları görebileceğiniz, piknik yapıp yüzebileceğiniz 45 dakikalık mesafeyle Pembe Kayalar'ın karşısında görülüyor. Aynı sahilin devamında ise yazlıkların istilasındaki bir başka kıyı kenti Cebeci bulunuyor. Seçeneklerden bir başkası ise Kefken'de... Renk renk teknelerin yer aldığı koyuyla köy pazarı ile renkli bir portre çizen Kefken eve dönüşünüzde ilk elden balık alabileceğiniz olanaklar sunuyor.

Devamını okuyun...>>

Hayıtbükü, Ovabükü tatil yerleri

Hayıtbükü, Ovabükü tatil yerleriHayıtbükü, Ovabükü huzur veriyor; Knidos tarih kokuyor....
Kayalar arsındaki bu cennet sahilin üç ismi var. Kalebaşı, Ovabükü ya da Hayıtbükü. Badem ve zeytin ağaçlarını çevrelediği Mesudiye Köyü'nde, doğanın ortasındasınız. Tarihi bir özelliği yok. Turistlerin dolup taştığı bir yer de değil. Bu nedenle alabildiğine sessiz ve sakin. Hayıtbükü ve Ovabükü keşif gezileriniz için ideal bir adres..

Hayıtbükü, Ovabükü tatil yerleriBuraya Adatepe diyorlar. Dağ taş yürümeye tırmanmaya meraklı olanlar sık sık bu noktaya manzarayı izlemeye geliyorlar. Kayaların çevrelediği yükseltiden aşağıya doğru baktığınızda minik bir plaj teknelerin demir attığı durgun mavi deniz, bahçe içinde küçük evler görünüyor. Badem ve zeytin ağaçları arasındaki köyden yükselen en küçük bir gürültü yok. Maket kadar güzel koy, Muğla'nın Datça İlçesi'ne bağlı Mesudiye Köyü sahilinde bulunuyor. Mavi yolculuğa çıkanlar tarafından Obabükü olarak bilinen beldenin diğer bir adı da Kalebaşı. İnce kumlu plajı, sığ mavi denizi Hayıtbükü'nün tercih edilme sebeplerinden. Sığ koy özellikle çocukların yüzmesi için güvenli ve her noktasından denize girmek mümkün. Yakında bulunan uzun kumsal rahatlıkla ulaşabileceğiniz ova koyuna ait. Gezip görmekten hoşlanıyorsanız Hayıtbükü yakınlarında Palamutbükü ve Knidos antik kentleri gibi gezi alternatifleri bulunuyor.

Ovabükü;
Hayitbükü'ne komşu olan diğer koy Ovabükü daha geniş bir koy ve ufuk hattı Akdeniz'e açılıyor, dolaysıyle açık denize uzanan ferahlığa sahip. Deniz bu koyda sahili okşayan dalgacıklarla daha değişken, daha hareketli derin mavi. Yüzümüzü denize çevirip sahile dikine girdiğimiz zaman yol sola ve sağa olmak üzere ikiye ayrılıyor. Her iki yönde de bahçe içinde çeşitli pansiyonlar yer alıyor. Denizi sol tarafımıza alıp kııyı boyunca sağa devam edenlere gölgeli bazı alanlar, araç park imkanı verirken, Ada Pansiyon önüne geliyoruz. Reşadiye yarımadasının özelliği sıfır nem oranına sahip olması nedeniyle denizden esen rüzgar, taşıdığı bol oksijen ile konuklara zindelik kazandırıyor. Rüzgarın yön değiştirip çamlık alanları aşarak, kekik ve adaçayı kaplı tepelerden denize doğru estiği zamanlarda, bu tür aromaları solurken ciğerlerinizde daha yoğun hissedebiliyorsunuz. Yer yer sakız ağaçlarının bulunduğu Ovabükünde hakimiyet yörenin Ocak ayı sonunda görülesi güzellikte bembeyaz çiçekler açan dünyaca ünlü ürünü, badem ağaçlarında. Kış mevsiminde nergiz çiçekleri de açıyor.Sahil boyunca aile işletmelerinin bulunduğu tatil ve dinlenme bantında, pansiyon, apart ve bazı kamp sahaları sıralanıyor. Uzak yakın birbirleri ile akraba olan işletmecilerde işletmeye hanım eli değdiğini belli edercesine, temizlik ve titizlikle yarattıkları lezzet yarışıyla kısa sürede Ovabükünü benimseyip bütünleşmenizi sağlıyorlar. Güleryüzlü, içten doğal davranışlarıyla size aile ziyaretine gelmiş konuk misafirperliği yaşatıyorlar. Konaklama hizmetinin yanısıra, yetiştirdikleri bahçe ürünlerini israrla tatmanızı istiyorlar. Sabah topladıkları dalından yeni kopmuş ürünleri severek pişirince, ifadesi oldukça zor nefasette tencere yemekleri ile karşılaşıyorsunuz. Yazın bunaltıcı sıcaklarında alev sıcaklığında esen rüzgarından pek de fazla etkilenmeyen Ovabükü'nde sahil boyunca uzanan geniş kum plajda dizili sezlong ve hasır güneşlikler deniz banyosu yapmanıza yardımcı oluyor. Deniz kıyıdan 5 metre sonra derinleşmeye başlıyor, dipte ot, yosun barınamıyor. Sahil boyunca sivrisinek, karasinek, kedi bulunmuyor.Tatillerini mehtabın dolunay zamanına denk getirenlere koy, tüm güzelliğiyle gümüş tepsi gibi parlıyor. Özellikle bu şöleni gece hiç üşümeden denize girerek kutlayanlara da rastlayabiliyorsunuz. Sahile vuran küçük dalgacıkların çakılla buluşmasında ve dalganın çakıllar üzerinden geri çekilişlerinde doğan doğal sesler müzik sesini aratmıyor. Bu kadar güzellik ve özellik bir arada bulununca Ovabükü'nün tüm tepeleri parsellenmiş. Yavaş yavaş imara açılan bölümlerde inşaat izni olan yüzde 5 'e uyulmak koşuluyla yapılaşma başlamış. Sanatçılar arasında Müşvik Kenter, Şevket Altuğ, Emel Sayın yörenin ev sahiplerinden bir kaçı. Ovabükü sahil yolu Palamutbükü ve Knidos'a doğru uzanıyor. Ilık meltem rüzgarı eşliğinde koyların seyri ise pek bi güzel oluyor.

Hayıtbükü, Ovabükü tatil yerleriKnidos;
Afrodit'in anavatanı mavi yolculuk durağı Knidos buram buram tarih kokuyor... Hangi taşı kaldırsanız altından tarih çıkıyor. Dönemin en bilge kişileri, ünlü heykeltraşları yetişmiş topraklarında. Reşadiye Yarımadası'nın ucunda Knidos'dasınız. Başta Afrodit heykeli olmak üzere bir çok eserin yaratıldığı, yüzyıllardan sonra da Avrupa'ya kaçırıldığı belde. Günümüzde gözde turizm merkezi. Yaz kış gezenler, ziyaret edenlerle orada tarih soluyacak ve tarihe bir yolculuk yapacaksınız.M.Ö.4. yüzyılda ünlü heykeltraş Praxiteles'in yaptığı, sanatkarlar tarafından övmekle bitirilemeyen Afrodit heykelinin anavatanı Knidos. Dünyanın yedi harikasından biri kabul edilen İskenderiye Feneri'ni inşa eden mimar Sostratos'un memleketi de Knidos. Bir zamanlar refah içinde olan bilim adamlarının, dünyaca ünlü sanatçıların yetiştiği belde,günümüzde Türkiye'de en çok turist çektiği antik kentlerden biri. Knidos yıllarca deniz yolu dışında ulaşım olmadığından mavi yolculuğun gizli duraklarından biri olarak kalmış. Reşadiye Yarımadası'nın ucundaki bu tarihi mekana karadan ulaşmak sorun olurmuş. Normal koşullarda geçit vermeyen daracık patika yollar ya arazi vitesli ciplerle ya da hayvan sırtında geçiliyormuş. Bu kadar sapa ve gözden uzak kalması sebebiyle topraklarında yüzyıllardır barınan tarihi eserler de bir bir yok olmuş. Yatla kıyılara yaklaşan antik eser meraklıları viski sigara ve güzel hanımlar karşılığında bölgedeki tarihi eserlerin çoğunu kaçırmışlar. Sanat tarihinde kendine haklı bir şöhret edinen Afrodit heykeli de buna benzer bir yola gitmiş anayurdundan. Şimdi ise askeri bir karakol bekliyor tarihi eserleri. Ellerinde dürbünle nöbet tutanların yanı sıra, Konya Üniversitesi ile beraber Alman kazı heyeti de çalışmaları var. Ayrıca açılan geniş yollar sayesinde Knidos'a ulaşmak artık çok kolay. Datça'dan Palamutbükü ve Hayıtbükün'den günübirlik kalkan teknelerin mavi yolculuğa çıkan yatların sayesinde Knidos'un yat turizmindeki yeri gün geçtikçe önem kazanıyor. Teknelerin rahat gecelemesi için burun uzatılarak dalgakıran haline getirilmiş. Gün batımı ise doyumsuz güzellikte. Antik alan olduğu için Knidos'da konaklamak ve denize tüple dalmak yasak. Buna karşın çakıl taşları ile örtülü kumsalı, seyrine ve yüzmeye doyulmayan denizi ve tarihi önemi bakımından yıl boyu turist ağırlıyor. Ücretle girilen ören yerinde Afrodit yeri, güneş saati, kilise, tiyatro ve zirveden Akropol görülebiliyor. Knidos'un 15 km. ötesinden Yazı Köyü'ne kadar uzanan bölge sit alanı olarak ilan edilmiş. Deveboynu Knidos Deniz Feneri ise bulunduğu yüksek tepeden gemicilere göz kırpmaya devam ediyor.
Hayıtbükü, Ovabükü nasıl gidilir; Hayıtbükü aslında bir mavi yolculuk durağı. Bodrum, Marmaris ya da Datça'dan çıkan yatlar, 1-2 geceliğine bu koyda demirliyorlar. Denizin dibi kum ve koy rüzgara kapalı dalgalar sahile ulaşamayınca demirli yatlar durgun koyda adeta uyuyorlar. Tekne bağlamak, yolcu indirmek için küçük iskelelerde bulunuyor. Karayoluyla gelmek isteyenler Marmaris'ten Datça'ya doğru çıktıktan sonra Datça yoluna girmeden Knidos sapağından sağa dönerek 15 km.lik yoldan önce Mesudiye'ye ve Hayıtbükü, Ovabükü sahiline ulaşabilirler. Otobüs yolculuğunu tercih edenler, Datça'dan sonra günde 4 kez sefer yapan Mesudiye minibüsleri ile Hayıtbükü'ne ve Ovabüküne ulaşabilirler. Hayıtbükü kalkışlı günübirlik tekne turlarına katılanlar çevre koyları gezip değişik yerlerde yüzme molaları veriyorlar. Datça yolu üzerinde restore edilen yel değirmenleri son haliyle görenlerin hayranlığını kazanıyor. Datça'nın Kızlan Köyünde bulunan yel değirmenlerinin turizme kazandırılması amacıyla bir süre önce başlatılan çalışmalar sonucu değirmenlerden biri aslına uygun olarak restore edilirken değirmen içine un öğütebilecek donanımlar da yerleştirildi. Turistlere gezi amaçlı hizmet verecek olan yel değirmenin çevresine duvar örülüp iç alan çimlendirildi. Yörede 35 yıl öncesine kadar faal olan değirmenlerin ustaları yeni nesillere değirmenlerin nasıl çalıştığını göstermek için bekliyorlar. Değirmen ile Datça yolu arasında kalan 100 metrelik toprak bölüm ise bu yapılanlara yakışmayacak kadar bakımsız görünüyor.Marmaris Datça arası son yapılan genişletme çalışmaları ile virajlardan arınmış. Son derece zevkli bir güzergaha kavuşmuş. Özellikle Datça dönüşü her iki tarafta kalan denizin ve dantel gibi işlenmiş koyların tepeden görüntüsü izleyenleri hayran bırakıyor.
Hayıtbükü, Ovabükü'n de ne yenir; Hayıtbükü'nde çeşitli pansiyonlar yer alıyor. Serenity House Pansiyon-Restoranı balık ağırlıklı mönüsüyle hizmet veriyor. Diğer seçenekler arasında yat yolcularına çeşitli animasyonlar yapan Ogün Pansiyon, Haydi Pansiyon Restoran Cafe-Bar, Alp Motel, Gül Pansiyon, Kabaklar Pansiyon yer alıyor. Ayrıca Hayitbükü ve Ovabükü kamp alanlarında konaklayanlar pansiyonların restoranlarında yemek yiyorlar.
Ovabükü ; Balı, bademi, yağı ile ünlü Ovabükü sahilinde hizmet veren Ada Pansiyon mutfağı, yöresel ev yemekleri ile damak zevki olanlara leziz yemekler sunuyor. Akşam saatlerinde yakılan mangalda et, balık, tavuk ızgaralar yapılırken tencere yemeklerine meraklı olanlar için Şükriye Aybey taze bahçe ürünleri ile yaptığı patlıcanlı yemek çeşitlerinin yanısıra, patlıcan salatası, taze börülce salatası, kabak çiçeği dolması, közde biber, sarmısak, domates, su ilavesiyle tencerede pişirilen kızartılmış bamya, şakşuka, taze fasulye, barbunya, yaz türlüsü, gibi yemek çeşitleri çok seviliyor. Şekerde bekletilerek, katkı maddesi kullanmadan yapılmış armut ve kayısı reçel çeşitleri kahvaltı sofrasına bambaşka tatlar katıyor. Yöreden toplanan bademler, zeytin ve yağı, çay ve baharat kekiği, bal satın alınabiliyor. Odunla pişen köy ekmeği ise bir başka lezzet sayılıyor. Ovabükü sahilinde sınırlı sayıda konaklama imkanı sunan Fatma İlhan'ın bahçe içinde üç apart dairesi bulunuyor. Fatma Hanımın restoran hizmeti yok, fakat konuklarına ikram olarak bedemli irmik helvası yapıyor. Bazen sütlü tatlılar, bazen bahçede ki meyvelerdan damakta tat bırakan sürpriz lezzetler sunuyor. Ovabükü sahiline haftada üç gün gelen balık teknesi henüz tutulmuş yöre balıklarını getiriyor.
Hayıtbükü, Ovabükü'n de konaklayabileceğiniz otel, motel, pansiyon ve apartlar;
Ovabükü sahilinde çeşitli pansiyon, kamp alanları olduğu gibi apart dairede konaklama imkanı da bulunuyor.Fatma İlhan'a ait Bağ içi Apart, bahçe içinde, çiçekler arasında konaklama yapmak isteyenlere, özellikle sessiz ve huzurlu ortam arayıp roman, hikaye, senaryo yazma gibi uğraşları olanlara, ideal mekan sunuyor. Evinizdeki sıcaklığı bulabileceğiniz apartlar sadece üç tane olup, araç koyacak geniş alanı, konfor ve estetiği ile göz okşuyor. Gsm: 0535 393 67 47 Konuklar bahçedeki ağaçlardaki sulu eriklerden, ballı kayısılardan koparıp yiyebiliyorlar.Hayitbükü sahilinde bulunup yerli yabancı turistlere, yat yolcularına çeşitli animasyonlar yapan 20 yıllık aile işletmesi Ogün Pansiyon, dekoratif odalarında konaklama, bahçe içinde restoran, bar, internet hizmeti veriyor. Pansiyon yat yolcularına tekne ihtiyaçları karşılıyor, çamaşırhane de bulunuyor.Serenity Pansiyon, Haydi Pansiyon Restoran Cafe-Bar, Alp Motel, Gül Pansiyon, Kabaklar Pansiyon Hayıtbükü'nün diğer konaklama tesisleri. Ayrıca ağaçlık bölümlerde çadır kurmak karavanla konaklamak ücret karşılığı tuvalet, duş, mutfak, elektrik gibi hizmetler de alınabiliyor. Datça'ya 25 km. mesafedeki Yaka Köyü'ne bağlı Palamutbükü'nün Ceylan, Bük, Bodom, Olgun, Kuytu alternatifler arasında yer alıyor.

Devamını okuyun...>>